27 Eylül 2015 Pazar

Çünkü



Bundan sonra,
Bizi bilmez kimseler.
Çünkü anlatamam,
Çünkü devrilir cümleler.

Bundan sonra,
Bizi anlamaz kimseler.
Çünkü konuşamam,
Çünkü yetmez kelimeler.


Bundan sonra,
Bizi dinlemez kimseler.
Çünkü söyleyemem,
Çünkü kavuşmaz bulutlarla çimenler.


Bizi,
Leyla ile Mecnun bilir.
Aslı ile Kerem
ve
Zühre ile Tahir.
Çünkü derdimiz onlarda gizlidir.



26 Eylül 2015 Cumartesi

Bulut Misali


Şimdi yazdan kalma rüzgarların ezgilerini dinliyorum bembeyaz bulutların altında.

Gözlerim bulutlara takılıyor, 'uzansam dokunacakmış gibi olma'nın zihnime nakşettiği hayallerin hatrına, uzatmıyorum ellerimi. Çünkü bulutlar, onlara dokunabilme ihtimalim kadar bulutlar zihnimde.

Beyaz ki en çok buluta, bulut ki en çok gökyüzüne yakışır içimde. Yeryüzündeki onca rezilliğin tek veziri değil mi  ki bulut?

Yazdan kalma rüzgarların ezgilerini dinledim bembeyaz bulutların altında bir gün ve içimdeki karanlıklardan utanır olmuştum o günden sonra. Neden karanlıklara mahkumdu ruhumun sokakları? Neden beni zerre sevmeyenleri konuk etmiştim gönlümün saraylarında? İzzet-i ikrâmların kusursuz oluşu kaçıncı kez heba olmuştu? Kaçınçı kez düşüyordum hayata küsmenin kör kuyularına?

Derin iç çekişlerimi yırtıp attım. İç çekişler ne işe yarardı ki bulutlar ciğerlerine dolmadıkça? Izdırap kokan uykulara niyet etmedim o günden sonra. İlk adım ayakkabıları giydirdim ruhuma ve her adımda yaklaştım bulutlara.

-

"Aşk ki bulutlara dokunmaktı gözlerinde, aşk ki bulut olmaktı gökyüzünde" demişti elleri huzur kokan sevgili. Yüzüme dokununca bulut bulut olmuştu tenim. Martılar koparmıştı çığlıkları, balıklar dolmuştu ceplerine denizin.

O gün bu gün oldu.

Günaydın'lar aydınlatır günleri..
 Ve kulaklarıma dokunan sesi; ılık ılık mevsim rüzgarları sanki..
Mevsim ilk bahar..
Mevsim güneş ve mevsim bulut.

"Beni sev." dedi. "Beni sev ve geçmişi unut."

19 Eylül 2015 Cumartesi

Bazı Kişiler




Bir gün,
Birinci tekil kişi,
İkinci tekil kişiyi sevdi.


*

Yapabilirdi.
Çok basitti.
Karşısına geçecekti.
Söyleyecekti.

Düğümlense de dili,
'Olsak mı?' dedi.
'Olsak mı Birinci çoğul kişi?'


Kabul edildi teklifi.
Artık çok mutluydu Birinci tekil kişi.
Günler geçti.
Çiçek açtı, 
Böcek uçtu.
Bir sabah oldu.
İkinci tekil kişi gitti. 
Çünkü Üçüncü tekil kişi'yi sevmişti.
Bizim saf, kendini birinci zannetmişti.


*
Kıssadan hissesi, 
Birinci tekil kişi 
Becerememişti bu işi.



13 Eylül 2015 Pazar

Bir Tekliftir Papatya




Çiçeklere getireceğim aslında lafı. Gökyüzüne varacak söyleyeceklerim.
Öylesi cümleler var ki şimdi içimde.
Yeri gelecek bu gece tüm söyleneceklerin. Yeri gelecek sevdiğin çiçeklerin ve hiç okumadığım şiirlerin.

Şimdilerde ben, seni seninle keşfetmekteyim. Uyandığında nasıl oluyor gözlerin? Tutmadığımda çok mu üşür ellerin?
Söylesene, hangisini seversin renklerin?

Şimdilerde,
Şimdilerde ben seni, seninle bilmekteyim.

..


Uçurtmalara benim gibi takılıyor gözlerin. Bana benziyor öfkelenişin.
Uçuramadığın uçurtmalara
Kinin ve nefretin,
Bana benziyor.
Kayboluşun uçan kuşlarla
En çok bana benziyor.


*
Aslında ben dönüp dolaşıp sana getireceğim lafı. Sana diyorum sana. Anlasana!


İznin olursa,
Bu geceden sonra
Attila'nın hatrına
Süreya'nın aklına
ve
Bana olan aşkına
Papatyaları ben getireyim.


En çok ki papatya gördüğünde güler gözlerin.
Ve en çok papatyaları seversin.




Bilirim..