21 Nisan 2015 Salı

AKIL VERME!


Yapma arkadaş derim de sana arkadaş. Bunu derken tükürdüğünü yalamaktan kasıt değil değinmek istediğim. Olmuyorsa zorlama'larla da yemeyeceğim şimdi başının etini. 'Boşver be!' deyip de tuzu kuruluk etmek niyetim aslına bakarsan. Tok açın halinden ne kadar anlar ki sonuçta.  



Her hatanın tek bir affı vardır hayatta, bir kere verilir şans dedikleri. Her yanlış sökük gibidir hayat denilen kumaş üzerinde. Sökük ya bu, diktikçe büyür yırtığı. Yama yaptıkça kapatamazsın açıkta kalan yerleri. Bir kumaş sökülünce nedendir kaldırıp atamamak sanki. 'Benimle mi yaşayacak be?!' umursamazlığı lazım icabında. 



Kumaş, terzi, sökük.. Bunlar hep bahanesi lafı getirmek istediğim yerin. Laf geldi bir kere ağzıma arkadaş. Söylemem gerek.

Bırak artık kendini ikinci planlara atmanın ızdırabını yaşamayı. Silkelen de gel kendine. Utanma açıkta kalan yerlerinden, sökülen üstün, başın, hayatın her neyse utanıp sıkılma. Yiğidin malı meydan da oldukça makbul. Gerekirse at. İllaki bulunur yenisi kapanan kapıların. Kapı ya bu işlevi açılıp kapanmak. Gün geldiğinde terzi olmaktan vazgeçmek gerek. Şans denilen kıymetliyi bol keseden saçmamak, değmeyene ikinci defa değdirmemek gerek. 


Demem o ki, eşek bile aynı çukura ikinci kez düşmez arkadaş. Bunu da bir köşeye yazmak gerek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder