Ne günlere kalmıştı dünya..
'Sadece Bir Mavi' olabilir miydi gökyüzüyle denizin rengi?
Resmen aleladelik kepazesi.
Mümkün müydü aynı renkte olmaları peki?
Göğe bakıp da 'Mavi işte, bildiğin mavi!'
Denize dokunup da 'Alabildiğine Mavi!' diyordu ya ağzın dili.
-
İşte tam o an olunca, acizlikle pekişmiş bir sancı hissediyordu göğü sığdırdığı ruhunda.
Olamazdı..
Deniz dediğin alamet, gök dediğin azamet 'Alelade Bir Mavi' kalamazdı.
-
Bu yüzdendi ki;
Önce denize tutuldu aynalar,
Sonra gökyüzüne tutuldular.
Aynaya yansıyan renkler lacivertiydi herhangi bir tonun.
Mavi diye bir kelime hiç var olmamıştı dilin rahminde.
Gökyüzü belki de bu yüzden mi kızgındı bize?
Bilmem kaçıncı cemre onun kafasına düşmüştü belki de.
Deniz ki hangi dalgasına yüklüyordu öfkesini.
Köpük köpük küsüyordu belki de maviliğe.
-
'Aynalar!' diyordu.
Aynalar; önce denize, sonra gökyüzüne tutuldular.
İnsanlarsa, aynanın o enfes tutkusundan yoksundular.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder